Tanzimat Edebiyatı Yenileşme Dönemi
Öncelikle Tanzimat Dönemine gelmeden önce bunu hazırlayan nedenlere bakalım. Avrupa’da Rönesans, Reform hareketleri ve Fransız ihtilalleri olmuş ve Avrupa’nın sosyal yapısını değiştirmiştir.
Avrupa Rönesans hareketiyle İlim, sanat, ve teknik açıdan ilerlemeler olmuştur. Böylece Batı’da Aydınlanma dönemi doğmuştur.
Reform hareketiyle de doğmaların, peşin hükümlerin, batıl inançların, kilisenin dar görüşlerinin yerine aklın ön plana çıktığını görmekteyiz. Böylece bilimsellik ve gerçeğe verilen önem ortaya çıkmış pozitif bilimler de 18. Yy. ortalarında sanayi devrimini ortaya çıkarmıştır.
Fransız ihtilali ile de eşitlik, hürriyet vs. gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Bu da çok uluslu olan devletleri etkilemiş ve dağılmalarına zemin hazırlamıştır.
Osmanlı Devleti de gerileme döneminde yenileşme hareketi ile içinde bulunduğu ortamdan çıkarak tekrar eski günlerine dönmeyi hedeflemiştir. Bundan dolayı birçok ülkede elçilikler açmış bu ülkelere bilim adamları ve sanatçıları göndermiş ve değişiklikleri yakından takip etmek istemiştir.
Bu anlamda yapılan hareketlerden biri de 3 Kasım 1839 yılında Tanzimat Fermanı ilan edilmesidir. Bu Padişahın yetkilerini kısıtlayan bir fermandır.
Bu fermanla
1-Tüm vatandaşların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması,
2-Yargılamada açıklık, (hiç kimse yargılanmadan idam edilemeyecek (hukuk devleti özelliğini yansıtır)
3- Vergide adalet,
4- Erkeklere dört yıl mecburi askerlik,
5-Rüşvetin ortadan kaldırılması,
6- Herkesin mal ve mülküne sahip olması, bunu miras olarak bırakabilmesi. (Özel mülkiyet güvence altına alındı. Müsadere kaldırıldı)
Gibi yeni haklar getirildi.
Bu dönemde yapılan yenilikleri şu başlıklarda toplayabiliriz.
1-Ekonomik Alanda Yapılan Yenilikler
Halkın haksızlığa uğramaması için bazı tedbirler alınmıştır.
1. Valilerin yetkilerinden olan mali işlerini üzerlerinden alarak defterdara verilmesi,
2. Vergilerin toplanmasından sorumlu maliye memurlarının ve tahsildarların atanması,
3. Vergilerin ayarlanmasında ve toplanmasında yetkileri olan belediye meclislerinin yetkilerinin genişletilmesi ve vilayet meclislerin kurulması,
4. Devlet memurlarından mültezimlik yapma hakkının alınması.
2-Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
Tanzimat'a kadar yapılan askerlik düzeyinde ocak şeklinin dışına çıkılamadı. Bu sebeple askerlik bir vatan ödevi olamadı. Gülhane Hattı Hümayun'u ilk defa olarak tebaa için haklar ve ödevler kabul edildi. Tebaanın ödevleri arasında askerlik hizmeti önemli bir yer tutuyordu. Nizami askerliğin süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. 5 yıl ödevden sonra bırakılan nizami askerler 7 yıl redif sınıfında hizmet görecekler ve her yıl 1 ay nöbetle bağlı oldukları kazalar merkezlerine çağrılacaklardır. Her yıl Martın 1. günü nizami askerler her ordunun 5/1'i nispetinde yenilenecektir.
Bundan böyle subaylar üzerlerine sivil memurluklar alamayacaklardır. Osmanlı toprakları genişlik ve coğrafya durumu göz önünde tutularak 5 büyük orduya ayrılacaktır.
3-Toplumsal Alanda Yapılan Yenilikler
Toplumsal alanda ilk dikkati çeken, yenilikler haberleşme ve ulaşımdaki gelişmelerdir. Bu dönemde yeni posta istasyonları kurulmuş, postanın sağlıklı yürümeni iyin yeni yollar yapılmış, telgraf idaresi kurulmuş, deniz ulaşımında gelişmeler olmuştur. Demiryolları da ilk kez bu dönemde yapılmaya başlamıştır. Kentlerde belediyeler kurulmuştur.
4-Kültürel Alanda Yapılan Yenilikler
Kültürel yenilikler edebiyat, eğitim ve gazetecilik olmak üzere üç alana yayılmıştır.
Türkiye'de yayımlanan ilk Türkçe gazetenin 1831'de çıkan resmî gazete Takvim i Vekayi'dir. Tanzimat döneminde çıkan ilk gazete ise alım-satım, kira ilanları, yangınlar, hırsızlık olayları gibi haberlerin yer aldığı yarı resmî Ceride-i Havadis’tir (1840). Bu resmî, yan resmî gazetelerde zaman zaman yabancı dilde yayımlanan gazetelerden yapılan çeviriler yayımlanır; Ceride-i Havadis'i bir meslek gazetesi olan Vekayi-i Tıbbiye izledi.
Türkçe özel gazeteler 1860'tan sonra çıkmaya başlamıştır. İlki, Agâh Efendi ile Şinasi'nin çıkardıkları Tercüman-ı Ahvâl'dir (1860). İlk edebî tefrika da burada
Avrupa'daki müesseseler, terziler, manifatura tüccarları, mobilya satan dükkânlar çoğalmaya başlar. Bunlar Müslüman halkın da sık sık uğradığı yerler haline gelir.
Devrin gazetelerinde görülen ilanlar, her gün Avrupa'dan yeni bir modanın girdiğini gösteriyordu.
1842'de yabancı kumpanyalar memlekete gelir ve temsiller verir. O zamana kadar Avrupa'dan hokkabazlar ve pehlivanlar gelir, bize ait bir dekor içinde gösteriler yaparlardı. Bu tarihten sonra yabancılar tiyatrolar sahnelemeye başlamışlardır. Bu gösterilerinde kendi kıyafet ve dekorlarını kullanıyorlardı.
Abdülmecit Dolmabahçe sarayının yanına küçük bir tiyatro ve saray orkestrası kurdurmuştur.
O zamana kadar kapalı olan ve çok mütevazı yaşayan kadın dışarıya açılır.
5-Eğitim Alanda Yapılan Yenilikler
Abdülmecit, ilim ve sanat öğretimini sağlayan okulların kurulmasını istiyordu. Padişahın emirlerini yerine getirmek, eğitim ve öğretim programını düzenlemek için özel bir komisyon kuruldu. Komisyonun, milli eğitime verilmesi gereken karakter hakkındaki çalışmaları bir kanuna bağlandı. Bu konuda medresenin dışında devletin kontrolü altında bir darülfünun kurulmasını, ortaokulların açılması, bu okullarla ilkokulların ulema elinden alınarak devlete verilmesi kararlaştırıldı. Kanunun yayınlanmasından sonra çıkarılan bir hat ile milli eğitim işlerinin yürütülmesi ve kontrolü takip etmek maksadıyla bir de "Meclis-i Daimi-i Maarif-i Umumiye" kuruldu. Bu meclis ilk, orta ve yüksek öğretim kurullarını medresenin nüfusundan kurtararak devlet otoritesi altına almaya çalıştı.
Encümen-i Daniş ile eğitim ve kültür işlerine hız verildi. Görünüşte Darülfünun'da okutulacak dersler için lazım olan ders kitaplarının hazırlanması için kurulan Encümen-i Daniş'in asıl amacı Avru-pa'daki ilim ve fikir hayatıyla temas sağlamaktır. Yabancı dil bilen gençler yetiştirmek için kalemler kurulur. Bunların başında Tercüme Odası, Mabeyn Kalemi, Tophane Kalemi ve Gümrük Kalemi gelir.
Medreseler Tanzimat'tan önceki yapısını korumuştur. Medreseler ile Batı tarzında açılan okullar yan yana yaşamaya devam etmiştir. Bu okullarda yetişen nesiller sürekli çatışmaya düşmüşlerdir. Milli eğitimdeki bu ikilik Cumhuriyet dönemine kadar sürmüştür.
6-Hukuk Alanda Yapılan Yenilikler
Osmanlı Devleti'nde adaletin sağlanması yolunda üç tip mahkeme vardı:
1. Şeriat Mahkemeleri
2. Cemaat Mahkemeleri
3. Kapitülasyonlardan Faydalanan Devletlerin Mahkemeleri
Tanzimat ile bunlara iki yenisi eklendi. Bunlardan birisi Ticaret Karma Mahkemesi diğeri de Asliye Karma Mahkemesi'dir.
7-Yönetim Alanda Yapılan Yenilikler
Memleketin eyaletlere bölünmesine devam edildi. Eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar da köyleri içine alan nahiyelere bölündü. Eyaletlerin yönetimi valilere bırakıldı. Her valinin yanına, mali işleri yürütecek defterdarlar verildi. Bundan başka Fransa'daki departman meclisleri örnek alınarak bazı sancaklarda meclisler kuruldu. Bu meclislerde her sınıf halktan temsilcilerin bulunmasına dikkat edildi.