Anlamla İlgili Edebi Sanatlar
a.Tezat (Zıtlık, karşıtlık)
b.Tenasüp (Uygunluk)
c.Mübalağa (Abartma)
d.Tecahül Arif (Bilmezlikten Gelme)
e.Hüsn-i Talil (Güzel nedene bağlama)
f.Tevriye (Çok anlamlılık)
g.İstifham (Soru sorma)
h.Telmih (Hatırlatma)
ı.İrsal-i Mesel (Atasözü söyleme)
j.Rücu (Geri Dönüş)
k.Sehl-i Mümteni
l.Tekrir (Yinelemek)
m.Tecrit (Ayırma)
n.Tedric (Dereceleme)
o.Leff-ü Neşr (Sıralama)
a.Tezat (Zıtlık-Karşıtlık)
Birbirine karşıt oluşturacak iki sözcüğün bir arada kullanılmasıdır. Bir varlığın hem olumlu hem olumsuz yönünü, karşıtlık oluşturacak özelliğini söyleme sanatıdır.
Örn: Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar. Hem gülerim hem ağlarım hemde giderim. Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık.
b. Tenasüp (uygunluk)
Aralarında ilgi bulunan kavramların bir arada kullanılmasına Tenasüp denir Örn: Aşk derdiyle hoşem el çok ilacımdan tabip
Kılma derman kim helakım zehr-i dermanımdadır.
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi.
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
c.Mübalağa (Abartma)
Bir sözün etkisini artırmak için bir şeyi olduğundan daha büyük ya da daha küçük göstermeye mübalağa denir.
Örn: Gözüm yaşından alem sele gitti.
Ağlamaktan sel oluşmaz.
Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.
Of çekmekle dağ yıkılmaz.
Sekizimiz odun çeker
Dokuzumuz ateş yakar
Kan kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu, kaynatırım kaynamaz.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer.
O ne müthiş tipidir, savrulur enkaz-ı beşer.
Abartma yapılmıştır.
d.Tecahül Arif (Bilmezlikten Gelme)
Herkes tarafından bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi söylemeye Tecahül Arif denir.
Örn: Geç farkettim taşın sert olduğunu
Su insanı boğar, ateş yakarmış
Şair suyun insanı boğduğunu ateşin yaktığını zaten biliyor. Ama bilmiyor gibi davranmıştır.
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Suların yanmayacağını şairde biliyor aslında.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden böyle düşman görünürsünüz
Şakaklardaki kardan kastı saçların beyazlaması olduğunu şair biliyor aslında yüzünün kırışmasının da farkında ama bilmiyormuş gibi yapıyor.
Bulutlar mı geçiyor başımın üstünden
Ben mi gidiyorum bulutların altından.
Bulutların hareket ettiğini biliyor aslında.
Aynalar söyleyin bana, kimim ben ?
Kim olduğunu biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor.
e. Hüsn-i Talil (Güzel nedene bağlama)
Anlatımı daha etkili, güzel kılmak için herkesin bildiği bir gerçeği bir yana bırakarak gerçek nedenin dışında hoşa gidecek şekilde başka bir nedene (güzel şeye) bağlamaya Hüsn-i Talil denir.
Örn: Sen geldin diye ey yar
Ortalık yeşerdi bir anda
Her tarafın yeşile bürünmesi ağaçların, otların, kırların yeşermesi sevginin gelmesine bağlanmış.
Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmaya çoban çeşmesi
Ferhat’ın Şirin’in aşkıyla dağları delmesi ve çoban çeşmesinin bu aşktan dolayı
akması anlatılmış. Güzel nedene bağlanmış.
Güzel şeyler düşünelim diye
Gök masmavi bu sabah
Gökyüzünün mavi olması güzel düşünmeye bağlanmış.
f. Tevriye (Çok anlamlılık)
Birden fazla anlamı olan sözcüğün her iki anlamı çağrıştıracak şekilde kullanılmasıdır. Burda yakın anlamı değil de uzak olan anlamı kastetmek vardır.
Uyarı: Tevriye iki anlamda gerçek anlamdır,kinayede ise gerçek ve mecaz anlam bir arada olup mecaz anlamı kastetmek vardır.
Örn: Bize Tahir efendi kelp demiş
İltifatı bu sözle Zahirdir
Maliki mezhebi benim zira
İtikadımca kelp tahirdir.
Tahir sözcüğünde tevriye vardır. Tahir 1. Temiz anlamına gelir. 2. Özel isimdir. Her ikisi de kastediliyor.
Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanına bir ben gerek
Ben iki anlamda kullanılmıştır. 1. Vücuttaki leke anlamında 2. 1. Tekil anlamına da gelir.
Güzellerde vefa olmaz demek yanlıştır ey baki
Olur,vallahi billahi hemen yalvarı görsünler Yalvar 1. Para anlamında 2. Yalvarma anlamında kullanılmıştır.
g. İstifham (Soru sorma)
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir anlamı pekiştirmek için cevap bekleme amacı gütmeden soru sormaya denir. Soru işareti varsa İstifham Sanatıdır.
Örn: Bana kara diyen dilber
Gözlerin kara değil mi?
Ağlarsam sesimi duyar mısınız
Mısralarımda?
Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?
h.Telmih (Hatırlatma)
Söz arasında herkesçe bilinen bir olayı, durumu ya da kişiyi vb. gibi durumları hatırlatmaya denir.
Örn: Gökyüzünde İsa ile
Tur dağında Musa ile
Elindeki asa ile
Çağırayım mevlam seni
İlk dizede Hz. İsa’nın göğe çıkması, 2. Dizede Hz. Musa’nın Tur Dağında Ateş görmesi, 3. Dizede Hz. Musa’nın asasının yılana dönüşmesi hatırlatılmıştır.
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Bedir Savaşı hatırlatılmıştır.
Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.
Kerem ile Aslı hikayesini hatırlatıyor.
I.İrsali Mesel (Atasözü Söyleme)
Bir sözün içinde inandırıcılığı artırmak için Atasözü söylemeye denir.
Örn: Balık baştan kokar bunu bilmemek
Seyrani gafilin ahmaklığındandır.
Çağır Karacaoğlan çağır
Taş düştüğü yerde ağırdır.
j.Rücu (Geri Dönüş)
Anlamı güçlendirmek için söylenen sözden geri dönüş yama denir.
Örn: Erbab-ı teşa’ür çoğalıp şair azaldı
Yok öyle değil, şairin ancak adı kaldı
İlk dizede şair azaldığını söylüyor ama ikinci dizeye başlarken öyle olmadığını söylüyor ama dize sonunda yine bundan bir anda vazgeçmiş gibi yaparken yine aynısını söylüyor.
k. Sehli Mümteni
Görünüşte yazılması ve söylenmesi kolay gibi görünen ama aslında zor olan yazılmak istendiğinde yazılması zor olan söz sanatıdır.
Örn: Benim varım hep sen idin
Canım içinde can idin
Hem sen bana sultan idin
Ah nideyim ömrüm senin
Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
l.Tekrir (Yinelemek)
Anlamı güçlendirmek için bazı kelimelerin tekrar tekrar söylenmesidir.
Örn: Beni bende demem bende değilem
Bir ben vardır bende benden içeri
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
m.Tecri (Ayırma)
Kendisini kişilerden ayırma, farklı kişi gibi bahsetme, görme sanatına denir.
Örn: bir sen ü bir ben ü bir de mutrb-i pakize-eda
(Mutrib-i Pakize eda – temiz tavırlı çalgıcı)
İznin olursa eğer bir de nedim-i Şeyda.
(Şeyda-tutku, aşık nedim kendini görüyor)
n.Tedric (Dereceleme)
Bir düşünceyi, ya da anlatımın etkisini güçlendirmek için derece derece artırmaya ya da düşünmeye denir.
Örn: Geçsin günleri, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aksın.
Git gide artırma vardır.
İki asker mızrak mızrağa, kılıç kılıca, hançer hançere vuruşmaya başladılar.
o.Leff-ü Neşr (Sıralama)
ilk dizede söylenen sözlerle alakalı kelimeleri daha sonraki dizede sıralamaya söylemeye denir.
Örn: Sen bana en sadık bir arkadaştın
Gönlümde ateştin gözümde yaştın
A B
Ne diye tutuştun, ne diye taştın
A B
Beni kıskandırıp durmal mıydın?
İlgili kelimeler 2. Dizede sırasıyla verilmiştir.
Baran değil, şafak değil, ebr-i seher değil
a b c
Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dud-ı ahtır.
a b c
ö. İktibas (Aktarma)
Sözlük anlamı ödünç almak demektir. Bir şiirde, hadis, ayet ya da bir başkasının sözünü alıp kullanma sanatıdır.
Örn: Zalimlere bir gün dedirir kudret-i mevla
Tallahi lekad aserekellahü aleyna
Burada Ayetten örnek alınmıştır.
Diğer söz sanatları
Mecaz Anlama Dayalı Sanatlar tıkla
Sözle İlgili Edebi Sanatlar tıkla
Anlamla İlgili Edebi Sanatlar tıkla